Uçucu (Esansiyel) Yağlar
'Aromaterapi' terimi ilk olarak 1928'de ailesinin parfümeri işinde çalışan bir Fransız kimyager olan Gattefossé tarafından kullanıldı. Lavantanın elindeki ciddi bir yanığı hızla iyileştirdiğini ve yara izini önlemeye yardımcı olduğunu tesadüfen keşfettikten sonra, yağların tedavi edici olanaklarıyla büyülendi.
Aromaterapi?
Bazı açılardan, 'aromaterapi' kelimesi yanıltıcı olabilir, sadece koku alma duyumuz ve duygular üzerinde çalışan bir şifa şekli olduğunu düşündürüyor olmasıdır. Kokusu dışında, her uçucu yağ, vücudun kimyasıyla doğrudan etkileşime giren ve daha sonra belirli organları veya sistemleri bir bütün olarak etkileyen bileşen kombinasyonuna sahiptir. Örneğin yağlar masaj şeklinde haricen kullanıldığında cilt tarafından kolayca emilir ve vücutta kan dolaşım sisteminde taşınır. Bu durum, ayak tabanlarına bir diş sarımsak sürme ile örneklenebilir; uçucu yağ içeriği kana alınacak ve bir süre sonra koku nefeste belirecektir.
UçucuYağlar Vücudumuzda Nasıl Çalışır?
Uçucu yağların insan vücuduyla nasıl bir ilişki içinde olduklarını etki biçimlerine göre guruplandırabiliriz: farmakolojik, fizyolojik ve psikolojik.
Farmakolojik etki, uçucu bir yağ kan dolaşımına girdiğinde ve hormonlar ve enzimler vb. ile reaksiyona girdiğinde meydana gelen kimyasal değişikliklerle ilgilidir.
Fizyolojik etki, uçucu yağın vücut sistemlerini, ister yatıştırıcı ister uyarıcı olsun, vb. nasıl etkilediği ile ilgilidir.
Psikolojik etki, bir uçucu (esansiyel) yağ solunduğunda gerçekleşir ve kişi onun kokusuna tepki verir.
İlk iki nokta ile ilgili olarak, aromaterapinin tıbbi aromatik bitkicilik veya fitoterapi geleneği ile büyük bir ortak yönü vardır - başka bir deyişle, önemli olan sadece aroma değil, aynı zamanda yağlar ve vücut arasındaki kimyasal etkileşimdir ve meydana gelen fiziksel değişimlerdir.
Uçucu Yağlar Nasıl Kullanılır?
Günümüz aromaterapi 'uygulama kuralları' ile uyumlu genel bir kural olarak, uçucu yağları yalnızca harici ürünler (Balm, Krem, Şampuan ..vb.) ile birlikte kullanmak en doğru yoldur. Bunun nedeni, esas olarak yağların yüksek konsantrasyonu ve seyreltilmemiş formda mukoza zarlarında ve hassas mide astarında neden olabilecek potansiyel tahriş veya hasardır. Solunduğunda ise kişinin ruh halini veya duygularını etkileyebilir ve aynı zamanda vücutta fizyolojik değişikliklere neden olabilir. Nitekim, 1963'te yapılan bir Japon deneyinde, uçucu yağların sindirim sistemi üzerindeki etkilerinin, solunduklarında yutulduğundan daha güçlü olduğu bulunmuştur. Soluma yolu ile akciğerlere taşınan uçucu yağlar (Maddenin 3. hali - gaz hali) çok daha hızlı bir şekilde kan dolaşım sistemine karışır.
Günümüz kozmetik endüstrisi uçucu yağların bileşenleri olarak bilinen alerjenlerini sentetik olarak kopyalayarak/üreterek daha ucuza mal etme misyonu ile ilerlemektedir. Esans (Parfüm) olarak bilinen bu içerikler ile birçok kozmetik ürün kokulandırılmaktadır. Sentetik olarak bir araya getiren bu bileşenler ile elde edilen esanslarla yukarıda bahsettiğimiz gibi bir aromaterapi ve fayda süreci yaşanması söz konusu değildir.
Vücut Sistemleri
Cilt
Cilt sorunları genellikle kanda toksin birikmesi, hormonal dengesizlik veya sinirsel ve duygusal sıkıntılar gibi daha derin bir durumun yüzeysel olarak oluşumudur. Bu alanda, uçucu yağların çok yönlülüğü değerli hale gelir çünkü bu tür şikayetlerle çeşitli düzeylerde mücadele edebilirler.
Dolaşım Sistemi, Kaslar ve Eklemler
Uçucu yağlar deri ve mukoza yoluyla kan dolaşımına kolayca emilir ve bir bütün olarak dolaşımın doğasını etkiler.
Solunum Sistemi
Burun, boğaz ve solunum yolu, uçucu yağlarla tedaviye çok iyi yanıt veren bölgelerdir. Soluma ile bronşlara ulaşan uçucu yağ bileşenleri birçok solunum yolu rahatsızlığı için faydalı olan bronşiyal sekresyonun artmasına (koruyucu bir reaksiyon) neden olurlar.
Bağışıklık Sistemi
Neredeyse tüm uçucu yağlar bakterisit özelliklere sahiptir ve beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik ederek bulaşıcı hastalıkları önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olabilirler. Tropik bölgelerde sıtma ve tifo gibi enfeksiyonlar, Orta Çağ'da veba salgınları sırasında keşfedilen faydaları aromatik bitki ve yağlara yüksek itibar kazandırmıştır.
Aromaterapi?
Bazı açılardan, 'aromaterapi' kelimesi yanıltıcı olabilir, sadece koku alma duyumuz ve duygular üzerinde çalışan bir şifa şekli olduğunu düşündürüyor olmasıdır. Kokusu dışında, her uçucu yağ, vücudun kimyasıyla doğrudan etkileşime giren ve daha sonra belirli organları veya sistemleri bir bütün olarak etkileyen bileşen kombinasyonuna sahiptir. Örneğin yağlar masaj şeklinde haricen kullanıldığında cilt tarafından kolayca emilir ve vücutta kan dolaşım sisteminde taşınır. Bu durum, ayak tabanlarına bir diş sarımsak sürme ile örneklenebilir; uçucu yağ içeriği kana alınacak ve bir süre sonra koku nefeste belirecektir.
UçucuYağlar Vücudumuzda Nasıl Çalışır?
Uçucu yağların insan vücuduyla nasıl bir ilişki içinde olduklarını etki biçimlerine göre guruplandırabiliriz: farmakolojik, fizyolojik ve psikolojik.
Farmakolojik etki, uçucu bir yağ kan dolaşımına girdiğinde ve hormonlar ve enzimler vb. ile reaksiyona girdiğinde meydana gelen kimyasal değişikliklerle ilgilidir.
Fizyolojik etki, uçucu yağın vücut sistemlerini, ister yatıştırıcı ister uyarıcı olsun, vb. nasıl etkilediği ile ilgilidir.
Psikolojik etki, bir uçucu (esansiyel) yağ solunduğunda gerçekleşir ve kişi onun kokusuna tepki verir.
İlk iki nokta ile ilgili olarak, aromaterapinin tıbbi aromatik bitkicilik veya fitoterapi geleneği ile büyük bir ortak yönü vardır - başka bir deyişle, önemli olan sadece aroma değil, aynı zamanda yağlar ve vücut arasındaki kimyasal etkileşimdir ve meydana gelen fiziksel değişimlerdir.
Uçucu Yağlar Nasıl Kullanılır?
Günümüz aromaterapi 'uygulama kuralları' ile uyumlu genel bir kural olarak, uçucu yağları yalnızca harici ürünler (Balm, Krem, Şampuan ..vb.) ile birlikte kullanmak en doğru yoldur. Bunun nedeni, esas olarak yağların yüksek konsantrasyonu ve seyreltilmemiş formda mukoza zarlarında ve hassas mide astarında neden olabilecek potansiyel tahriş veya hasardır. Solunduğunda ise kişinin ruh halini veya duygularını etkileyebilir ve aynı zamanda vücutta fizyolojik değişikliklere neden olabilir. Nitekim, 1963'te yapılan bir Japon deneyinde, uçucu yağların sindirim sistemi üzerindeki etkilerinin, solunduklarında yutulduğundan daha güçlü olduğu bulunmuştur. Soluma yolu ile akciğerlere taşınan uçucu yağlar (Maddenin 3. hali - gaz hali) çok daha hızlı bir şekilde kan dolaşım sistemine karışır.
Günümüz kozmetik endüstrisi uçucu yağların bileşenleri olarak bilinen alerjenlerini sentetik olarak kopyalayarak/üreterek daha ucuza mal etme misyonu ile ilerlemektedir. Esans (Parfüm) olarak bilinen bu içerikler ile birçok kozmetik ürün kokulandırılmaktadır. Sentetik olarak bir araya getiren bu bileşenler ile elde edilen esanslarla yukarıda bahsettiğimiz gibi bir aromaterapi ve fayda süreci yaşanması söz konusu değildir.
Vücut Sistemleri
Cilt
Cilt sorunları genellikle kanda toksin birikmesi, hormonal dengesizlik veya sinirsel ve duygusal sıkıntılar gibi daha derin bir durumun yüzeysel olarak oluşumudur. Bu alanda, uçucu yağların çok yönlülüğü değerli hale gelir çünkü bu tür şikayetlerle çeşitli düzeylerde mücadele edebilirler.
Dolaşım Sistemi, Kaslar ve Eklemler
Uçucu yağlar deri ve mukoza yoluyla kan dolaşımına kolayca emilir ve bir bütün olarak dolaşımın doğasını etkiler.
Solunum Sistemi
Burun, boğaz ve solunum yolu, uçucu yağlarla tedaviye çok iyi yanıt veren bölgelerdir. Soluma ile bronşlara ulaşan uçucu yağ bileşenleri birçok solunum yolu rahatsızlığı için faydalı olan bronşiyal sekresyonun artmasına (koruyucu bir reaksiyon) neden olurlar.
Bağışıklık Sistemi
Neredeyse tüm uçucu yağlar bakterisit özelliklere sahiptir ve beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik ederek bulaşıcı hastalıkları önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olabilirler. Tropik bölgelerde sıtma ve tifo gibi enfeksiyonlar, Orta Çağ'da veba salgınları sırasında keşfedilen faydaları aromatik bitki ve yağlara yüksek itibar kazandırmıştır.